Altınbaş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Sınar ile Dr. Yeşim Yılmaz, cinsel suçlara ilişkin sorunlar ve çözüm önerilerine yönelik düzenlenen panelde son hukuksal düzenlemeler hakkında bilgiler verdi.
Son zamanlarda sosyal medya aracılığı ile gençlerin yakından bildiği DM üzerinden de cinsel taciz vakalarının yaşandığını ifade etti. “’Seni seviyorum, çok güzelsin, seni çok beğeniyorum’ demek de sırnaşıkça bir hal aldıysa cinsel taciz sayılabilir. Burada kriter, eylemin cinsel amaçlı olması ve kişiyi cinsel yönden rahatsız etmesi. Titiz bir inceleme yapılması gerekiyor. Aksi halde çok adaletsiz sonuçlara sebebiyet verilebilir” dedi.
Dr. Yeşim Yılmaz da “stalking” olarak ifade edilen “ısrarlı takibin” de artık Türk Ceza Kanunu’nda suç kabul edildiğini açıkladı. “Dolayısıyla flört girişimi veya arkadaşlık teklifleri ısrarlı bir halde kişiyi rahatsız edici boyuta ulaştıysa, kişide huzursuzluk oluşturacak boyuta geldiyse ısrarlı takip suçu oluşacaktır. Ama cinsel taciz yönünden önemli olan ise bunun cinsel amaç taşıyıp taşımadığı” diyerek önemli bir noktayı vurguladı.
“KABA VE SIRNAŞIKÇA OLUP OLMADIĞI ÖNEMLİ”
Dr. Yeşim Yılmaz, cinsel taciz suçunu ayırt etmekte Yargıtay’ın baz aldığı kriterlere de değindi. “Öncelikle rızanın olup olmadığı, girişimin ısrarlı olup olmadığı, kaba ve sırnaşıkça olup olmadığı önemli. Taraflar arasında duygusal ilişki var mı? Kanuni veya ahlaki engel bulunup bulunmadığını değerlendirerek bir sonuca varıyor. Taraflardan biri evliyse ve birine duygu açıklamasında bulunduysa veya iltifat ettiyse mesela cinsel taciz suçunun oluştuğuna karar veriyor. Çünkü taraflar arasında ahlaki bir engel yani evlilik ilişkisi olduğunu söylüyor” dedi.
“ŞÜPHE SANIĞIN İŞİNE YARIYOR”
Uluslararası yükümlülükler gereği cinsel suçlarda mağdurun beyanının esas kabul edildiğini belirten Yeşim Yılmaz, “Bu beyan soruşturma başlatılmasını sağlıyor. Hâkimin, mahkûmiyet için vicdani karar verebilmesi için şüphe olmamalı. Şüphe sanığın işine yarıyor” değerlendirmesini yaptı.
Hasan Sınar, bu nedenle hukuki açıdan fiziksel delillerin çok önemli olduğunu kaydetti. Cinsel suç olaylarının çoğu zaman dört duvar arasında, tanık olmadan yaşandığını hatırlattı. Suçun, şüpheye yer vermeden kanıtlanabilmesi için mağdurun 24 saat içinde doktor muayenesi olması gerektiğini vurguladı. “Hatta ilk 4 ila 6 saat içinde deliller toplanmalı. Eğer duş alınmışsa delil kayboluyor.” uyarısında bulundu. Yeşim Yılmaz da konunun sosyolojik ve psikolojik boyutuna atıfta bulunarak, kişinin kendini kirlenmiş hissettiğini ve bir an önce temizlenme ihtiyacında olduğunu vurguladı. Bu konuda toplumda farkındalık oluşturmanın önemini vurguladı.