Gazze’de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 471 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan hastane saldırısına “Gazze’den atılan roketin” neden olduğu iddiasının gerçekçi olmadığı belirtilirken, böyle geniş çaplı hasara neden olabilecek çapta bir roketin Gazze’den atılması durumunda Demir Kubbe hava savunma sisteminin devreye girmesi gerektiğine işaret ediliyor.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, AA muhabirine, İsrail’in, Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi’ne yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazze Sağlık Bakanlığının revize ettiği açıklamaya göre aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 471 kişinin ölümüne yol açan saldırıya neden olan mühimmata ilişkin yapılan çeşitli değerlendirmeler hatırlatılan Aslan, şöyle konuştu:
“Genellikle toplu hedeflere yönelik saldırılarda, mühimmat tapaları yere çarpmadan, 50-100 metre yukarıda patlatılabilecek şekilde zaman ayarlı hale getirilebiliyor. Böylece saldırının etkisi artırılıyor. Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi’ne yönelik saldırıda patlamadan etkilenmiş alan ve yerde patlama sonrası oluşan izlere bakılırsa mühimmatın erken patlayacak şekilde ayarlandığı, etkisinin daha fazla olması için havada infilakın amaçlandığı ifade edilebilir. Böylece patlamanın daha geniş bir alanda etkili olması sağlanmış gibi duruyor.”
“Saldırıya Gazze’den atılan bir roketin neden olduğu” iddiasına yönelik değerlendirmesi sorulan Aslan, “Eğer böyle geniş çaplı hasara neden olabilecek çapta bir roket atılsa Demir Kubbe hava savunma sisteminin devreye girmesi gerekir. İslami Cihad’ın Batı Şeria’dan böyle bir roket atması halinde bu kadar hassas bir vuruşu İsrail hava savunma sistemine yakalanmadan yapması çok zor. Eğer roket çapı düşerse 500’den fazla kişinin ölümü söz konusu olamaz. Öte yandan roketin güdümsüz olduğu ve eğik bir yörünge izlediği dikkate alınırsa hastaneye dikey düşüşü pek mümkün görünmüyor.” açıklamasında bulundu.
Saldırıya ‘obüs mühimmatının’ neden olduğu iddiasının da gerçekçi olmadığını aktaran Aslan, “Söz konusu ihtimal menzil gereği gerçekçi değil. Obüs mühimmatı 30-50 metre yarıçapında bir alanı etkiler. Ancak bu kadar insan zayiatına neden olamaz. Çünkü 500’den fazla insan o kadar dar alana sığamaz.” dedi.
Saldırıda kullanılan mühimmatın bir savaş uçağından atılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu dile getiren Aslan, “Bu nedenle İsrail’in daha önce kullandığı ve bir kit yardımıyla güdümlü hale getirebildiği MK82 bombası kullanılmış olma ihtimali ön plana çıkıyor. Kesin bir ifade kullanabilmek için mühimmat parçalarının incelenmesi, bölgede bir araştırma yapılması gerekir. Ancak mevcut durumda bu konu zor görünüyor.” diye konuştu.